2020 yılının bahar aylarında hareketli 2 şarkı yayınlamayı düşünüyorduk. ‘’Yavaş ve duygusal şarkılardan başka şeyler de yapın, biraz hareketli olsun ama bu sefer’’ gibi bir görüşü vardı çevremizdeki insanların ya da bize öyle geliyordu.
Bu defa hikâyeleri hüzünlü bile olsa, melodileri neşeli olacak şarkılar yayınlayacağız diye yola çıktık. İlk olarak Sebepsiz Surat ve Bizim Şarkılar Böyle’nin aranjeleri yapıldı. Sebepsiz Surat, 2010 yılının Temmuz ayında, kötü geçen bir yaz tatili sonrasının hikâyesiydi, o yüzden sözlerde de ‘’Sebepsiz surat asıp hiç aldırmasak’’ diyorduk, insanın ağlarken birden tebessüm ederek gülmesi gibi bir his bırakmıştı son hali bizde; ufacık bir çocuğun yaz sıcağında, havuzun kenarında hıçkıra hıçkıra ağlaması gibi, albüm kapağı da bu yüzden Kaan’ın çocukluk fotoğrafından çıktı, ayrıca düşündüğümüz genel hissi paylaşacak duygu bütünlüğüne sahipti.
Bizim Şarkılar Böyle daha yakın bir tarihte yazılmıştı. 2019’da yayınlanan Uyuyan Gemi için göndermelerle doluydu. Bizim şarkılar böyleydi, sözler bazen arabesk geliyordu, duyguları anımsamıyorduk bile belki, sözlerde ‘’Sözler biraz arabesk duygular yaşa geç’’ diyordu. Uyuyan Gemi’de geçen ‘’Değişecek dünya’’ sözüne karşılık bu sefer ‘’Değişecek dünya sanma’’ diyordu çünkü araya çok şey girmişti, hayat ve dünya değişmişti ancak istediğimiz gibi değişmemişti hiçbir şey ve şarkının tüm hareketine rağmen o hüzünden kopamamıştık.
Sebepsiz Surat ve Bizim Şarkılar Böyle’yi yayınlayacakken, birden başka bir şarkıyı daha gündeme alıp ‘’O zaman 3 olsunlar, zaten daha önce 2 şarkıyla çıkmıştık’ diye düşündük. Yıllar öncesine ait başka bir parça Kaçtım listeye girdi. Önceki adı ‘Daha Kaç Kez Sevişmem Gerek?’ olan ismi fazla uzun olduğundan değiştirmek zorunda kaldık ancak şarkının en can alıcı kısmı orasıydı. Postmodern tip tüketim insanı eleştirisini yapmak için yazılmıştı sözleri, bu şarkı da bir mezuniyet sonrası yaşanan yıkımın izleriydi. Öncesinde tek yayınlamayı düşündük, sonra vazgeçtik, albüme girmeli dedik.
3 şarkı olarak yayınlayacakken. 4. Parça olan Hükümsüz, enstrümantal olarak başka bir elektronik projede yayınlanmayı bekliyordu, halihazırda aranje aşamasındaydı, sözleri de hazırdı oysa, pandeminin ilk döneminde bir gece vakti ansızın yazılmıştı. Yaylı kayıtlarından sonra epey hoşumuza gidince, onun da okumalarını yaptık ve albüme ekledik. Pandemi döneminin bir anlatısıydı, karantina ve karamsarlığın hissini taşıyordu, 2020 Mart ayında yapılmıştı neticede, her şeyiyle buhranlıydı.
4 parça da yayına hazırlandığında klibi de bitirmiştik ‘Bizim Şarkılar Böyle’ye çekmiştik; Asmalımescit, Beyoğlu, Karaköy, Sakarya’da geçmişti çoğu zamanımız fakat aklımızda bir önceki tekli olan Seremoni vardı. Kendi aramızda sürekli söylüyor bahsediyorduk şarkıdan fakat yayınladığımız versiyonundan ötede bu albümde olabilecek bir duyguya sahipti, ‘Hep bir yorgunluk var ama üzerimden gitmeyen’ sözleri Sebepsiz Surat’taki bu hüznün devamıydı bizim için. Bazı bazı birbirimize ”Gerçekten hep bir yorgunluk var üzerimden gitmeyen” dediğimizde bu hoşumuza gidiyordu, bizimle yaşayan bir duyguydu. Böylece, son anda ani bir kararla aranjesini değiştirip ‘Çırılçıplak’ adıyla seremoniyi de EP’ye dahil ettik. Bir önceki haline göre daha hüzünlü ama daha melodikti, tam da diğer şarkılarda düşündüğümüz gibi.
5 parça da isimleri ve sözleriyle beraber çocukluğundan gençliğine yaz sıcağında ağlayan, sonrasında da içinde hep ukte kalmış bir hüznü yaşayan bebeğin aslında kocaman bir insanın hikayesini anlatmaktaydı Sebepsiz Surat; zamanı aşan her şeye saygımız ve inancımız olduğu gibi, ruhu geçmiş ve geçecek herkese de sevgimiz; sevgim sonsuz.
2 Nisan 2021, Beşiktaş